Kanarya Adaları’nda Turizm Karşıtı Protestolar
İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları’nda turizm karşıtı protestolar, yaz tatili sezonu öncesi sokakları doldurdu. Tenerife, Gran Canaria, Lanzarote ve Fuerteventura gibi adalarda binlerce kişi, kitle turizminin yol açtığı sorunlara karşı seslerini yükseltti. Tatilciler, otel odalarından çıkma konusunda tereddüt yaşarken, sosyal ve çevresel gerilimler açığa çıktı.
Tenerife’nin başkenti Santa Cruz’da yaklaşık 7.000 kişinin katıldığı yürüyüş, “Kanarya Adaları’nın bir sınırı var” hareketi tarafından düzenlendi. Göstericiler, sahil şeritlerini ve plajları doldurarak deniz kabuğu boruları, davullar ve sloganlarla kitle turizmine tepki gösterdi. Gran Canaria’da ise “Kanarya Adaları satılık değil, seviliyor ve savunuluyor” pankartları dikkat çekti. Diğer adalarda da benzer gösteriler düzenlendi ve protestolar sakin bir şekilde gerçekleşti.
Protestocular, adaların turizm nedeniyle artık kapasitesini doldurduğunu, çevresel zararların arttığını ve konut krizinin derinleştiğini savunuyor. “Turizmden gelen para nerede?” sloganı, yerel halkın turizm gelirlerinin adil şekilde paylaşılmadığına dair endişelerini yansıttı. Kampanyacılar, turizme geçici bir duraklama, çevresel vergiler ve tatil kiralama düzenlemelerinin sıkılaştırılmasını talep ediyor.
Protestolar, turistler arasında endişe yarattı. İrlandalı turist Alberto Babo, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, protestolar yüzünden dışarı çıkmaktan kaçındığını ve Airbnb’de gürültüden başka bir şey işitmediğini dile getirdi. İngiliz Mirror gazetesi, birçok turistin otel odalarından çıkmakta tereddüt yaşadığını aktardı.
Turizm karşıtı eylemler, sadece Kanarya Adaları ile sınırlı değil. İspanya’nın diğer şehirlerinde ve Avrupa’nın başkenti Berlin gibi yerlerde benzer protestolar görülüyor. Kanarya Adaları’ndaki gösteriler, turizmin yerel halk üzerindeki etkileri konusundaki küresel bir tartışmayı tekrar alevlendirdi.